Pakistan Büyükelçisi Muhammed Sirus Seccad Gazi’den D8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ile ilgili İstanbul Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen programda D8 ülkeleri ve faaliyetlerine ilişkin görüşlerini aldık.
Bundan yirmi dört yıl önce, Türkiye’nin eski Başbakanı Profesör Dr. Necmettin Erbakan Ekonomik İşbirliği için Gelişen Sekiz Ülke (D-8) Kuruluşu fikrini ortaya attı. Onun önerisi şuydu ki, Güneydoğu Asya’dan Batı Afrika’ya kadar gelişmekte olan başlıca Müslüman ülkeler hep beraber gelişmek için bir araya gel- meliydi. Pakistan, Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Malezya, Nijerya ve Türkiye’nin liderleri toplandılar. Bu fikir eski çifte standart, ayrımcılık ve baskı politikalarına meydan okuyordu, fakirliğin ortadan kalkması için ekonomik fırsatlara ve güce evrensel erişimi sağlamanın gerekli olduğunu kabul ediyordu ve Müslüman dünyasında optimum insan kaynakları gelişimi ve teknolojik yenilikleri teşvik ederken var olan ticari engellerin ortadan kaldırılması için çağrıda bulunuyordu. 1997’deki ilk D-8 Zirvesinde ortaya konulan hedefler bu ülkelerin dünya ekonomisindeki duruşunu ve konumunu geliştirmeyi, ticari ilişkilerde çeşitlilik ve yeni fırsatlar yaratmayı, uluslararası düzeyde karar verme proseslerine katılımı teşvik etmeyi ve daha iyi yaşam standartları sağlamayı içeriyordu.
D-8’in kurulduğu 1997 yılına geri gidersek, bu sekiz ülkenin o zamanki toplam nüfusu 700 milyonun üzerindeydi – dünya nüfusunun %13’ü kadar. Kıtalar üzerinde kurulu, okyanuslarla birbirinden ayrılmış olan bu ülkeler ortak gelişme fikirlerini paylaşıyor ve dünya ekonomisinden daha büyük bir pay istiyorlardı. 1997 yılındaki dünyada, küreselleşme hala köklerini jeopo- litik ekonomiden alıyordu ve bağ- lanılabilirlik henüz daha tam olarak keşfedilmemiş olan bir olguydu. Komşu bir ülkeyle ticaret yapmak başka bir kıtadaki ülkeyle ticaret yapmaktan daha kolaydı. Gelişen ülkelerin çoğu küresel ekonomiye ve küresel tedarik zincirlerine karşı düşük bir entegrasyona sahipti.
D-8 1997’deki kuruluşundan bu yana çok uzun bir yol katetmişken, gelişme verilen sözlerin ve potan- siyelin altında kalmıştır. Bugün, bu kuruluş bir milyara yakın insanın (veya dünyadaki Müslümanların %60’ının) yaşadığı bir alanı kapsamaktadır ve bazı önemli ekonomi- lerden oluşmaktadır. D-8 ülkeleri- nin birbirleriyle yaptığı ticaret hacmi 2008’deki Kuala Lumpur Zirvesi’n- de konulan 500 milyar dolarlık ticaret hedefine rağmen 100-120 milyar dolar civarında seyretmektedir. Kıtalar arası bağlanabilirlik projelerinin (Kuşak ve Yol gibi) bir istisnadan çok zorunluluk olduğu bir çağda, ticaret ve yatırım alanındaki işbirliği fırsatları oldukça fazladır. D-8 ülkeleri arasındaki ticaret hacmini 2030 yılında 500 milyar dolara çıkartma hedefine ulaşmak için sağlam adımlar atmalıyız. Sınır geçiş prosedürlerini basitleştirmek, kurumsal bağları arttırmak ve yeni girişimleri işlemek koymak (D-8 Ödeme Kartı gibi) bu hedefe ulaşmaya yardımcı olacaktır. Bu bağlamda, Nisan 2021’deki 10. Zirve toplantısında 2020-2030 On Yıllık Yol Haritasının adapte edilmesi, memnuniyetle karşılanan bir gelişmedir. D-8 ülkeleri, ticari işbirliklerini ve ticaret hacimlerini toplam ticaretlerinin en azından %10’una kadar büyütmek üzerinde anlaşmıştır. Şu anda, sanayi mallarının toplu üretiminden toplu iletişime ve ürünlerin fikirlere dayalı olarak toplu olarak geliştirilmesi çağına doğru geçiyoruz. Bunun yeni yolu, yüksek derecede merkezsizleştirilmiş ve birbirine bağımlı bir dünya ekonomisi içerisinde üretim yapmaktır.
Kendimizi ve dünya görüşümüzü pazarlarımızın isteklerine göre dönüştürmeliyiz. Ekonomilerimiz dördüncü sanayi çağında bu yeni büyüme paradigmasına uyum sağlayana kadar, eşit derecede rekabet etmekte başarılı olamayacağız. Pakistan bu kuruluşun prensiplerine ve amaçlarına ve hepsinin üstünde onun altta yatan ruhuna bağlı kalmaktadır. Aynı zamanda, bu kuruluşu daha etkili ve çağdaş zamanın ihtiyaçlarına daha duyarlı yapmak için etkin olarak katkıda bulunmaktadır. Pakistan neredeyse tüm D-8 sözleşmelerini onaylamıştır. Anahtar niteliğindeki belgeler mesela D-8 Kuruluş Sözleşmesi ve Küresel Vizyon gibi 2012’deki İslamabad Zirvesinde imzalanmıştır. Son altı ay içerisinde, Pakistan dört tane anahtar niteliğinde D-8 sektör toplantısına ev sahipliği yapmıştır, bu da kuruluşun işlerini daha da ileriye götürmek için gösterdiğimiz kararlılığın açık bir ifadesidir.
Pakistan’ın bölgesel alandaki işbirliği ve gelişim vizyonu ‘kendi için- de ve ötesinde sorumluluk almak’ biçiminde yerine sabitlenmiştir. Şu andaki hükümetin Naya Pakistan (Yeni Pakistan) politikası ekonomik güvenlik üzerinde odaklanmıştır. Karşılıklı ekonomik bağımlılık ve gelişmiş bağlanılabilirlik ve ticaret karşılıklı olarak faydalı bir işbirliğine giden yolu açabilir. D-8 de bu vizyonu ileri götürmek için gerekli araç olabilir. Biz D-8 ülkelerini bu ekonomik
ilerleme ve dönüşüm sürecindeki doğal ortaklarımız olarak görüyoruz. Pandemiyle alakalı zorlukların, geri çekilen çok yanlılığın, artan rekabetin, karşı karşıya gelmenin ve bölünmenin ve iklim değişikliği, açlık ve yoksulluğun karşımıza çıkardığı küresel zorlukların göl- gesinde, bu kuruluşun ruhunun gerçekleştirilmesi gerekliliği hiç bir zaman bu kadar geçerli olmamıştır.
D-8 derin köklerini yüzyıllara uzanan ortak bir tarih ve paylaşılan bir kültürel miras hissinden alan bir fikre dayalıdır. Bu fikir ve kuruluşun altta yatan ruhu, kuruluşun coğrafi büyüklüğünden ötesine kadar yankılanmaktadır. Prof. Dr. Necmettin Erbakan bize bir vizyon verdi. Şimdi bunu gerçeğe çevirmenin zamanıdır. Verilen sözler performansa dönüşmelidir.